2 Ağustos 2015 Pazar

Ebeveynler için Çocukları ile İletişim Rehberi

Ailelerimize çocuklarının eğitiminde rehber olmak amacıyla hazırladığım çalışmamın ilk yazı dizisini sizlerle paylaşıyorum.
Umarım toplumuza faydalı bir çalışma olur.
Sevgili ebeveynler, Merhaba...
Günümüzde anne ve babaların en çok yakındığı şeylerden biri; çocukları ile sağlıklı bir iletişim kuramamaları ve çocuklarının internette fazlası ile vakit geçirmeleri sorunudur.
Evinizde size yabancı bir kimse gibi davranan, sürekli internette vakit harcayan biri mi var?
O zaman gelin, çok geç olmadan bu sorunu görmezden gelmek yerine çözmek için ilk adımı atalım.
Değerli anne babalar, bedenleri küçük olan bu değerli yavrularınızın her birinin ayrı birer kişiliği ve büyük bir hayal dünyası var. Unutmayın sizlerin yapması gereken onları kendinize benzetmek değil, onların kendilerini gerçekleştirmesine yardımcı olmaktır.
Bu yolda onlara yol gösteren ideal birer anne ve baba olmak tamamen sizin elinizde. Ama bunun için ciddi bir emek harcamanız gerektiğini bilmeniz gerekir. Nasıl ki basit bir masa bile kendisini dizayn eden bir ustaya ihtiyaç duyuyorsa, çocuklarınız da kendilerine sevgi ile yaklaşan, yol gösteren ebeveynlere ihtiyaç duymaktadır.
Evet sevgili ebeveynler, bu zor yolda öncelikle kendinizi zihinsel ve duygusal olarak ebeveynliğe hazırlamalısınız. Çocuklarınıza harcadığınız vakti bir zaman kaybı olarak değil, geleceğe yaptığınız en değerli yatırım olarak görmelisiniz. Ve zihninizi buna hazırlamalısınız.
Çocuklarınızla sağlıklı bir iletişim kurmayı ve paylaşım düzeyinizi artırmak istiyorsanız öncelikle onlara rol model olmalı ve sağlıklı davranış şeklinin ne olduğunu uygulamalı olarak öncelikle siz öğretmelisiniz.
Özellikle onların dünyalarında nelerin olup bittiğini, nelerin popüler olduğunu takip etmelisiniz. Bazen çocuğunuzla bir çizgi film izlemeli, bazen de bir uçurtmayı birlikte havalandırmalısınız. Ya da bir mail adresine nasıl sahip olacağını ilk siz öğretmelisiniz. Tüm bunları yaparken en önemlisi her daim dürüst olmalısınız. Çocuğunuzla sağlıklı bir gönül köprüsü kurarken ''Güven'' olmazsa olmazınız olacaktır.
Unutmayın sağlıklı bir iletişimin yolu paylaşmaktan ve güven üzerine kurulu değerlerden geçer.
Sağlıklı olmayan bir ailede ise; ebeveynler ve çocuklar aynı evde fakat farklı dünyalarda yaşamaktadırlar. Ebeveynler çocuklarının neye ilgi duyduğunu bilmemekte, böylece birbirini hiç tanımayan birer yabancı olmaktadırlar.
Sağlıklı olmayan ailenin diğer bir özelliği ise; aile üyelerinin birbirlerinin sorunları ile ilgilenmemesi ve herkesin kendi başının çaresine bakmasıdır.
Değerli ebeveynler sağlıklı olmayan bir ailenin özelliklerini bilirsek, sağlıklı bir ailenin ve iletişimin nasıl kurulacağını da biliriz.
Bu nedenle aile içerisinde sağlıklı bir iletişim kurmak istiyorsanız; öncelikle birliktelik duygusunu oluşturmalısınız. Bunun sağlamak için de gündelik yaşamınızda karşılıklı eğlenebileceğiniz ve mutlu olabileceğiniz etkinlikler mutlaka yapmalısınız.
Basit gibi görünen fakat uygulamada ihmal edilen bu yöntem ciddi bir iletişim geliştirme aracıdır.
Unutmayın çocuklarınıza neyi öğretirseniz, bir süre sonra onu uygulamaya başlayacaklardır. Sevgiyi ve paylaşmayı öğretirseniz sevgiyi, şiddeti ve sessizliği öğretirseniz ise öfkeyi size sunacaklardır...
O nedenle gelin bugün bir karar verin, önce zihninizi hazırlayarak sağlıklı bir iletişimin ve ailenin temelini atmaya başlayın.
Ve yakın bir gelecekte üzülmemek için çocuklarınıza güzel şeyler öğretin.
Mehmet BAŞ
Sosyal Hizmet Uzmanı

7 Haziran 2015 Genel Seçimleri Ardından...


7 Haziran 2015 Genel Seçimleri Ardından...
İktidar partisi oylarını %8 oranında düşürmesine rağmen %41 oy oranı ile birinci olmuştur. Akp halkın büyük bir kesimini yine kucaklamayı başarmıştır. Fakat tek başına iktidar olabilecek çoğunluğun kaybedilmesi Akp'li seçmende büyük bir hayal kırıklığına neden olmuştur. Hem birinci parti olmanın mutluluğu hem de tek başına iktidar olamamanın üzüntüsü balkon konuşmasında partinin önemli isimlerinin yüzlerinden okunabiliyordu.
Ana muhalefet partisi de %1'lik bir kayıp ile %25 oy oranı alarak ikinci olmuştur. İktidar partisinin düşüşüne rağmen, %1 oranında bir kayıp yaşanması teşkilat içerisinde homurdanmalara neden olsa da Hdp'nin barajı geçmesi ile birlikte olumsuz hava dağılmıştır. Sonuçların belli olması ile birlikte Chp ve Hdp taraftarlarının ortak sevinç ve kutlamaları seçim öncesinde kapalı kapılar ardında yaşanan Chp&Hdp ortaklığının bir yansıması gibiydi.
Türk ve Kürt Milliyetçiliği yapan Mhp ve Hdp ise %16 ve %13 oranlarında oy alarak seçimin en kazançlı çıkanları oldular. Oy oranından ziyade bu iki partinin milletvekili sayılarının ciddi oranda artması en büyük kazançları gibi görünüyor. Akp'nin oylarının Mhp ve Hdp'ye kayması ile birlikte son yıllarda özellikle Mhp tabanının Akp'ye kayması süreci de böylelikle son buldu. Aynı şekilde Kürt seçmenin tehdit edilerek de olsa Hdp'ye kaydırılması üzerinde düşünülmesi gereken bir mesele haline gelmiştir.
7 Haziran Genel Seçimleri Türkiye'de pek çok şeyin değişmesine neden olacağa benziyor. Önümüzdeki birkaç yıl içerisinde yaşanacak siyasi gelişmeler ülkenin hızlı yürüyüşünü ne yönde etkileyecek hep birlikte göreceğiz(!)
Özellikle 12 yıldır devam eden tek parti iktidarının sonlanması nedeniyle ekonomi çevrelerinde bir kırılganlık olacağı daha şimdiden hissedilmeye başladı. Yerli ve yabancı yatırımcıların siyasi belirsizlik ihtimali nedeniyle yeni yatırımları erteleyebileceği ihtimali en yıkıcı sonuç olacaktır. Bu durum hiç kuşkusuz vatandaşın cebini de olumsuz etkileyecektir!
Merak edilen diğer bir konu ise ''Pkk Meselesi'' ve ''Çözüm Süreci''' bundan sonra nasıl bir şekil alacak?
Cumhuriyet Tarihi sonrasında Kürt kökenli vatandaşlara yönelik bir ötekileştirme ve temsil sorunu bu seçim ile birlikte ortadan kalktı diyebiliriz.
Bu yeni durum ile birlikte Pkk'nın silahlı mücadele yolunu terk edip etmeyeceği hususu kritik bir dönemeç olacaktır. Kayıtsız şartsız silahlar bırakılırsa seçimin en büyük kazancı belki de bu olacaktır.
Silahlı mücadelenin bırakılıp bırakılmayacağını hep birlikte göreceğiz...
Ayrıca Hdp'nin partileşme ve temsil kabiliyetinde ne derece samimi olduğu, amaçlarının üzüm yemek mi yoksa bağcıyı dövmek mi olduğu soruları da cevabını bulacaktır.
Söz çözüm sürecinden açılmışken bir şeyi de belirtmek gerekir. Çözüm süreci var diye, ülkenin doğusundaki güvenlik güçlerinin etliye sütlüye karıştırılmaması ciddi bir güvenlik problemi doğurmaktadır. Pkk tarafından yapılan yol kesme, kimlik kontrolü, kamu araçlarını yakmak gibi silahlı saldırılara göz yummamak gerekir. Çözüm adı altında bunlara izin verilmemelidir (!)
Madem ki demokratik bir çözüm hedefimiz var, o zaman demokratik olmayan ve kanun dışı olan unsurlar her iki kesim tarafından bertaraf edilmelidir.
Unutmayalım hiç bir silah Ortadoğu Halklarına ''Demokrasi ve Barış'' getirmemiştir (!)
Bu kez gerçeği milletçe fark edebilmemiz dileğiyle sağlıcakla kalın...